Trabzon’da Kadın Eliyle Sürmene Bıçağına Yeni Bir Dokunuş!

Trabzon’un Sürmene ilçesinde, 5 yıl önce bıçak yapımına merak salan Şennur Cengiz, kısa sürede Sürmene bıçağı üretiminde usta haline geldi.
Evinin yanında bulunan küçük atölyede, el yapımı bıçaklarını Türkiye’nin farklı illerine gönderen Şennur Usta, “Karadeniz kadını aklına bir şey koyduysa üstesinden gelir” diyerek kadınların gücünü ve kararlılığını vurguladı.
Bu haberi kaçırmayın Trabzon Büyükşehir Belediyesi Okul Kantinlerine El Attı! Devamını Oku Bıçak Yapımına Merak Salan Şennur Usta’nın YolculuğuŞennur Cengiz, yıllarca eşinin Sürmene bıçağı üretimi yaptığı atölyeye yemek getiren bir kadındı. Ancak zamanla eşinin işlerini izleyerek bıçak yapımına olan ilgisi arttı.
Eşi Hakan Cengiz’in işlerine göz kulak olduktan sonra, Şennur Cengiz bir gün cesaretini topladı ve eline aldığı bıçağı zımparalamaya başladı. Zımpara ile başladığı bu serüven, zamanla büyük bir ustalığa dönüştü.
5 yıl boyunca her gün bıçak üretiminde eşine yardımcı olarak, ilçede “Şennur Usta” olarak tanınmaya başlandı.
Biz Karadeniz Kadını Aklımıza Koyduğumuzu YaparızŞennur Cengiz, bıçak yapımına başlamak istediği ilk günlerde eşinin biraz karşı çıktığını ancak kararlı olduğunu söyledi, “Eşim evimizin yanındaki atölyede çalışıyordu. Ben de öğle aralarında ona yemek getiriyordum. Bir gün baktım ki, o zorlanıyor. Sıkılıyordu. Ben de biraz meraklıyımdır, yanına oturmak, biraz yardım etmek istedim. Başta eşim pek sıcak bakmadı, ama onu dinlemedim. Yaptığı işleri gözlemleyip, öğrendim. Kendime güvendim ve ‘Yapabilirim’ dedim. Bir süre sonra başladım. İlk başlarda yanlış yaptığımda kızdı ama sonunda affetti. Artık bu işi seviyorum” dedi.
Bıçak yapımının zorluğunu ve inceliklerini anlatan Şennur Usta, “Bıçağın elde rahat oturuşuna dikkat etmek gerekiyor. Keskinliği önemli, ama aynı zamanda uzun ömürlü olması da şart. Bıçakları bulaşık makinesine atmak, ömrünü kısaltır. Bunu unutmamak lazım” İfadelerini kullandı.
Eşinin Yardımı İle Birlikte Ürettikleri BıçaklarŞennur Cengiz’in eşi Hakan Cengiz ise, eşinin işin içine girmeye başlamasından sonra üretim sürecinde iş bölümü yaptıklarını aktararak, “Eşim ilk başta zımpara yaparak başladı. Öyle güzel zımpara yaptı ki, ‘Bundan korkulur’ dedim. 20 dakika beni izledikten sonra tezgahın başına oturdu ve hemen işin içine girdi. Şu an 20 adımda yaptığımız işlemin 9’unu ben, 11’ini ise eşim yapıyor. Allah razı olsun, bana büyük yardım oluyor. Tembellik ettikçe o beni zorluyor” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir