CHP’den Trabzon Kent Konseyi Seçimlerine Tepki!

CHP Trabzon İl Başkan Yardımcısı Gönül Çağdaş, Trabzon Kent Konseyi seçimleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Çağdaş, İdare Mahkemesi’nin kapsayıcılık kararı sonrası yapılan genel kurulun usulsüz olduğunu belirtti ve bu sürecin tekrar yargıya taşınması gerektiğini ifade etti.
Bu Genel Kurul Usulsüzdür Tekrar Yargıya TaşınacaktırCHP Trabzon İl Başkan Yardımcısı Gönül Çağdaş, yaptığı açıklamada, halka danışılması gerektiğini belirterek, “İdare Mahkemesinin kapsayıcılık kararı yok sayılarak yapılan bu genel kurul usulsüzdür ve tekrar yargıya taşınmasının önünü açmıştır. 5393 sayılı Belediye kanununun 76. maddesi ve bu maddeye bağlı İçişleri Bakanlığı Kent Konseyi yönetmeliği, yeni yönetim anlayışında ‘halka’ belediyenin görev alanına giren konularda kentsel hizmetlerinin yürütülmesinde ve denetlenmesinde destekleyici ve tamamlayıcı bir rol vermektedir. Bu nedenle artık katılım bir ‘haktır’ ve yönetim içinde ‘halka’ danışma bir zorunluluktur” dedi.
Kent Konseyi Halkın Müzakere KanalıdırTrabzon Kent Konseyi’nin rolüne de değinen Çağdaş, “Kent Konseyi, halk müzakereleri aracı olarak yerel yönetimle halk arasında köprü işlevi görmelidir. Ancak, kent konseyinin bu işleri gerçekleştirmekte başarı sağladığı ne yazık ki söylenemez” diye konuştu.
Seçim Usulsüz Delege Kriterleri AçıklanmalıÇağdaş, 7 Ocak 2025 tarihinde yapılan genel kurulun usulsüz olduğunu ve mahkemenin kararına rağmen, sadece 372 delegenin katıldığını belirterek, “Trabzon’da kayıtlı 1400 dernekten sadece 372 delege ile genel kurul yapılmıştır. Büyükşehir Belediyesi, delegeleri belirlerken hangi kriterlere göre hareket ettiğini ve ‘İlgili Dernek’ ibaresi hakkında kamuoyuna açıklama yapmalıdır. Aynı nitelikteki dernekler arasında farklı uygulamalar yapılması izaha muhtaçtır” ifadelerini kullandı.
Ortak Akıl Uygulamada GörülmeliDemokrasinin yalnızca kâğıt üzerinde yer almasının yeterli olmadığını vurgulayan Çağdaş, “Demokrasi ve ortak akıl kâğıt üzerinde cümlelerde yer almasını sağlamakla ve okumakla sağlanmıyor. Uygulamada görmek gerekir. Ortaya konan bu tutum, yerelleşme, yönetişim ve katılımın rolü sayesinde ‘Demokrasinin Okulu’ sayılan Kent Konseyi ile yerel yönetimler arasında halk müzakereleri aracılığıyla demokratik sürecin iyi deneyimlenmesini engellemiştir” dedi.
Cinsiyet Eşitliği İle İnsan Hakları Talep EdiyoruzÇağdaş, kent konseyinin başkan ve yürütme kurulunun cinsiyet eşitliğini savunan bir zihniyete sahip olmasını gerektiğini belirterek, “Tüm dünyada yerel, ulusal ve uluslararası örgütlerde insan hakları ve temel özgürlükler çerçevesinde herkesin eşit ve özgür doğduğu kabul edilmektedir. Kent Konseyi başkan ve yürütme kurulu, bu anlayışı temsil etmeli ve cinsiyet eşitliği konusunda öncülük etmelidir” diye aktardı.
Kaynak: haberanlik.com.tr