Trabzon’un Bitmek Bilmeyen Hastane Sorunu!

SEZGİN MUMCU YENİDEN İL BAŞKANIAK Parti 8. Olağan Genel İl Kongresi, Hari Gür Spor Salonunda 5 Ocak Pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Bu kongrede, yılda bir kez görebileceğimiz isimler de yer aldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Albayrak, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş  ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’da katılım gösterdi.
Tabii basın o kadar yakındı ki, az kalsın kürsüye falan çıkıyorduk !
Kongreye saatler kala, Trabzon AK Parti İl Başkanlığı’na adaylığını geri çeken Zeki Kavanoz’un yerine tek aday olan Sezgin Mumcu yeniden AK Parti İl Başkanı seçildi.
Başkan Sezgin Mumcu’ya, kendisini halka tanıtmak için nasıl bir yol izleyeceğini sorduğumuzda, herkesin dilinde olan projelerden biri olan Gülcemal Projesi gibi projeleri öne sürdü. Ancak biz, sürekli olarak duyduğumuz ve daha önce gündeme gelen projeler hakkında konuşmaktan sıkıldık.
Köy okullarına dokunulacak mı? Durumu olmayan aileler belirlenip, çocuklarının okul ihtiyaçları karşılanacak mı? Bazı okulların ısınma sorunları çözülecek mi? Daha da önemlisi, artık vatandaşın gerçekten ne istediğine odaklanacak mısınız?
Vatandaşın soruları cevapsız kalırken, yeniden geldiğiniz görevinizde başarılar dileriz, Başkanım…
TRABZON’UN BİTMEK BİLMEYEN HASTANE SORUNU!Trabzon’un önde gelen hastanelerinden biri olan Numune Hastanesi, diğer adıyla Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile ilgili şikayetlerin önü arkası kesilmiyor.
Vatandaşlar, hastanede karşılaştıkları birçok sorunla ilgili yakınmalarını dile getiriyor. Özellikle hastaların kullandığı lavaboların temizliği, doğum yapan kadınların aynı lavaboları kullanması gibi hijyen sorunları öne çıkıyor. Ayrıca doktor yetersizliği ve doktorların ilgisizliği de sıkça dile getirilen diğer şikayetler arasında yer alıyor.
Çocuk hastaların bulunduğu bölümde ise hastaların sayısının oldukça az olduğu belirtiliyor. Mevsimsel geçişlerin olduğu bu dönemde çocukların hastalanması beklenirken, doktor yetersizliği sorunu daha da ağırlaşıyor. Üstelik, aile hekimlerinin greve gitmesi de durumu daha da zorlaştırmış durumda.
Hastaneye gittiğinizde doktor bulamıyorsunuz, aile sağlık merkezine gittiğinizde yine aynı sorunla karşılaşıyorsunuz. Randevu almak için günlerce beklemeniz gerekebiliyor ve bazen bir ay sonrasına bile randevu alınırsa ne mutlu..  Bu durumda da, “İt ürür, kervan yürür” demekten başka bir şey söyleyemiyoruz.
YOK SAYMAK İLE YOK OLUNMUYOR!Yeniden Refah Partisi Trabzon İl Başkanı Süleyman Pulat, AK Parti’nin protokoldeki saygısızlığına sert eleştirilerde bulundu.
Başkan Pulat yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı, “Yok saymanızla, yok olunmuyor! Sayın AK Parti yetkililerine buradan şu mesajı iletmek istiyorum: Siz isteseniz de istemeseniz de Yeniden Refah Partisi halkın gönlünde yerini almıştır. Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olarak, varlığımızı yok saymanız hiçbir şeyi değiştirmez. Türkiye’nin en büyük üçüncü partisi olan Yeniden Refah Partisi’nin il başkanı olarak, şahsımı bizzat arayarak il kongrenize davet ettiniz. Bu nazik davetinize icabet ederek kongrenize katılım sağladık. Ancak, salona girdiğimizde protokolde tarafımıza herhangi bir yer ayrılmadığını üzüntüyle fark ettik. Görevlilerle yaptığımız görüşmeler sonucunda, delegelerin arasında bir sandalye gösterildi. Bu nezaketsizliği protesto ederek salonu terk etmek durumunda kaldık. Yargıtay’ın 2024 üye kayıt raporunda da görüldüğü üzere, Türkiye’deki 160 partinin bir yılda yaptığı toplam üye sayısından daha fazlasını yalnızca Yeniden Refah Partisi gerçekleştirmiştir. Yargıtay’ın verilerine göre üye artışında şampiyon olan Yeniden Refah Partisi, bu büyümesini hızla sürdürecek ve Allah’ın izniyle en kısa zamanda Türkiye’nin birinci partisi haline gelecektir, saygılarımla.”
RUHSUZ TAKIMIN CEFAKAR TARAFTARIAdı sanı olan Trabzonspor, tarihine ve taraftarına yakışmayan bir şekilde yerle bir olmaya devam ediyor. Taraftarın sesini duymayan yönetim ve delegeler, sürekli atarlı ve süslü sözlerle tribünlere ve sahnelere oynamaktan geri durmuyor. Kulüp yönetimi, sanki Nobel ödüllü bir tiyatro sergiliyor. Ancak bu tiyatroda cefasını çeken, alkışı hak eden asıl kahraman, Trabzonspor taraftarı.
Başkan Ertuğrul Doğan’ın, yönetim becerisizliğini örtbas etmek için siyasete soyunduğu açıkça görülüyor. Hakemlere ve adaletsizliğe sığınan bir yönetim anlayışı, bu büyük camia için asla kabul edilemez. “Operasyon çekiliyor” iddiaları artık sıradanlaşmış bir hal aldı. Galatasaray gibi güçlü bir rakibe üç gol atmayı başaran takımın, Samsunspor karşısında içine kapanması, takımın istikrarsız yapısını bir kez daha gözler önüne serdi.
Yapılan transferler başlangıçta olumlu karşılansa da takımda şampiyonluk ruhunun kalmadığı açıkça ortada. Sahada takımı yönetecek, liderlik yapacak bir futbolcunun eksikliği, teknik direktör Şenol Güneş’i zor durumda bırakıyor. Yanlış taktiklerle sahaya çıkan takım, taraftarın umutlarını tüketirken, alınan sonuçlar Trabzonspor için galibiyeti bir hayal haline getiriyor.
Futbolcular ya maaşlarını alamıyor ya da üst yönetimdeki siyasi çatışmalar nedeniyle motivasyonlarını kaybediyor. Kulüp içindeki kötü yönetim, baskı ve mobbing ortamı futbolcular üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, cefasını çeken yine taraftar oluyor.
Takımını asla yalnız bırakmayan büyük Trabzonspor taraftarı, yönetimin koltuk sevdasından vazgeçmemesine isyan ediyor. Futbolu siyasi bir rant kapısı olarak gören anlayış, Trabzonspor’un ruhuna ve şehrine zarar veriyor. Yönetim, hem taraftarın sesine kulak tıkıyor hem de Trabzonspor’a can katacak kişilerin önünü kesmeye devam ediyor.
Başkanlık seçimlerinde Ertuğrul Doğan’ın tek aday olarak çıkması, kulüp içinde çetin bir mücadelenin yaşandığını ortaya koyuyor. Kulübün borçlarını bitirmekten söz etmek, yalnızca ticaret yapanların işidir. Trabzonspor’un gerçek sahibi olan taraftar, şehrine enerji katacak, Trabzonspor’un sesini dünyaya duyuracak bir yönetim bekliyor.
Çocuk, genç, yaşlı demeden herkes Trabzonspor için statlara koşarken, yönetim içerisindeki savaşlar kulübün ekonomisine zarar vermekle kalmıyor, taraftarın umutlarını da yok ediyor. Şan ve şöhret peşinde koşanlar, kulübün geleceğini hiçe sayarken cefasını çeken yine taraftar oluyor.
Bundan sonra nasıl bir siyaset dönecek? Hangi adımlar atılacak? Taraftar, hangi gündemlerle farklı noktalara çekilmeye çalışılacak? Hep birlikte göreceğiz. Ama unutulmamalı ki, Ertuğrul Doğan’ın başrolü oynadığı bu sahnede alkış tutacak olan yine Trabzonspor taraftarıdır.
Trabzonspor camiası, her zaman destek isteyenin yanında olmuş, şehre zarar verenlerin ise karşısında dimdik durmuştur. Taraftarın bu büyük duruşunu ve yönetimden beklentilerini görmezden gelenlerin karşısında Trabzonspor’un ruhu ve gücü daima galip gelecektir.
Kaynak: haberanlik.com.tr